Elon Üniversitesi’nin “2035’te İnsan Olmak” raporuna dayanan bu analiz, yapay zekanın işlerin yanı sıra insanın kimliğini ve yetkinliklerini nasıl etkilediğini sorguluyor. Teknolojik eğilimler ve yapay zekanın insanlar üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmaların arasında, 2025 yılında yayımlanan bu rapor dikkat çekiyor. Rapor, yapay zeka geliştikçe insanın neleri kaybettiğini sorguluyor. Genel olarak yapay zekanın hangi işleri üstleneceği, önyargı ve etik konumları gibi birçok konu tartışılırken, 301 uzmanla yapılan çalışmada 2035 yılına kadar insan davranışları, yetkinlikleri ve kimliği üzerinde beklenen değişiklikler ele alınıyor. Rapor, yalnızca teknolojinin değil, insanın da derin, anlamlı ve yer yer devrim niteliğinde bir değişim geçireceğini ifade ediyor. 2035’de yapay zekanın yaygınlaşmasıyla insanın yetkinlik ve davranışlarında nasıl bir değişim olacağı sorusu temel alınarak yapılan çalışmada, insanların %61’i bu değişimin “derin ve anlamlı” olacağını belirtiyor. İnsan olmanın özünün gelecekte nasıl etkileneceği de tartışılan konular arasında. Rapor, bu değişimlerin insanların temel kavramlarını dijitalleşmeyle sorgulamasına neden olduğunu belirtiliyor. Özellikle yeteneklerin ve davranışların çok katmanlı ve çelişkili bir doğaya sahip olduğu ifade ediliyor. İnsani sezginin ve bağlamının yerini matematiksel doğruluğa bırakabileceği bir süreçte, insanın varoluşunu koruyabilmesi sorgulanıyor. İnsan kalabilmenin mücadele edildiği bu dönüşümde bireylerin, şirketlerin ve sosyal kurumların dikkatle ve denge içinde hareket etmeleri gerektiği vurgulanıyor.
